Millet Mekteplerinin açılması ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Kasım 1928 yılında ‘Başöğretmenliği’ kabul etmesi vesilesiyle Öğretmenler Günü olarak kutladığımız bu günde; medeniyet davamızın en yılmaz neferleri olan tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü en içten dileklerimle kutluyorum.

Kıymetli Öğretmenlerim,

Öğretmenlik, ideali olanların mesleğidir. Öğretmen inançla, sevgiyle, bilimle dokunduğu her şeyi güzelleştirmeye, mükemmelleştirmeye gayret edendir. Bu nedenle geleceğimiz sizlerin ellerinde şekillenecektir.

Milletini, vatanını, bayrağını, devletini canından çok sevmektir öğretmenlik.

Bizim tarihimizde, kültürümüzde, dinimizde, örfümüzde ve âdetimizde öğretmenin yeri hep baş üstündedir, öğretmen hep baş tacıdır.

Fatih Sultan Mehmet İstanbul´a girdiğinde, kendisine sevgi gösterisinde bulunup çiçek vermek isteyenlere hocası Akşemseddini işaret etmiş, " Ona gidiniz. Sultan Mehmed benim, ama o benim hocamdır. Şehrin manevi fatihidir" diyerek hocasını yüceltmiştir.

Yavuz Sultan Selim ise, Mısır seferinden dönerken, devrin büyük ilim adamlarından olan hocası Kemal Paşazade’nin atının ayağından kaftanına sıçrayan çamur için; “Âlimlerin atının ayağından sıçrayan çamur, bizim için kıymetlidir. Ben öldüğüm zaman bu kaftanımı, sandukamın üzerine örtersiniz.” diyerek vasiyette bulunmuştur.

Kıymetli Öğretmenlerim,

Öğretmenlik, ilk insan ve peygamber Hz Âdem’ den son peygamber Hz. Muhammed’e kadar gelmiş insanlığın en eski en kutsal mesleğidir; peygamberlik mesleğidir. Öğretmenler bilgiye giden yolda milletinin rehberleridir.

Hz. Ali, bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum demiştir. Harfle anlatılan ilimdir, irfandır. İstiklal mücadelesi ilk harfin okunmasıyla başlamış, medeniyet toprağına serpilen tohumlar ilk harfin öğrenilmesiyle yeşermiştir.

Her güzelde, her iyide öğretmenin payı vardır. Öğretmen geceye karşı gündüz, karanlığa karşı aklıktır.

Hayatlarının baharında, bir gül bahçesine girer gibi kara toprağa giren Şehit Öğretmenlerimiz Necmettin Yılmaz, Şenay Aybüke Yalçın gibi hayatını bu anlamlı ve şerefli meslek uğruna adayabilmektir öğretmenlik.

Öğretmenlik avucunuza bırakılan tohumları yaz mevsiminde sıcaktan, kış mevsiminde soğuktan korumaktır, yeşertmektir. Hassastır, savunmasızdır bu tohumlar. Ne güneşe hasret kalacaklar ne de güneşte kavrulacaklar. Bilgiyle sulanacak, sevgiyle korunacaklar.

Bu tohumlar, yarınlarımız, umutlarımız öğretmenin gölgesinde büyüyecek, kök salacak. Kültürümüz, değerlerimiz bu tohumlar sayesinde geleceğe aktarılacak.

Kıymetli Öğretmenlerim,

Bugün müreffeh bir toplum olarak yaşayabiliyorsak, ülke olarak bilim ve teknoloji üretebiliyorsak; donanımlı, iyi yetişmiş insan gücümüz varsa, bu elbette öğretmenlerimiz sayesindedir.

Bu duygularla memleketimize üstün hizmetleri geçmiş emekli öğretmenlerimize sağlık ve huzur dolu günler diliyor, ebediyete irtihal etmiş öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum. Mekânları cennet olsun.

Nesillerimizi yetiştirmek için özveriyle çalışan tüm değerli öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü bir kez daha en içten dileklerimle kutluyor, tüm öğretmen ve öğrencilerimize en derin sevgi ve selamlarımı sunuyorum.

 

 

                                                                                                           Mustafa ÖZEL

                                                                                                                                                                                                                       Millî Eğitim Müdürü