18 Mart
Vatan uğruna canını uğurlayanların hatırasına, sonsuz rahmet ve saygıyla...
Sene 1915. Mezun veremeyen okullarımız var bizim.
Çanakkale Zaferi'nin ardından alınan yoklamalarda derin bir sessizlik. Sessizliğin ardından gelen yürekli ama yürekleri burkan bir ses: Arkadaşlarım şehit, Cennet-i Âlâ'da.
Çanakkale, sadece aynalı çarşısı olan bir şehir değil, bu millete destan yazdıran, ağıtlar yaktıran şehirdir. Çanakkale, tüm dünyaya geçilmez dediğimiz yerlerin geçilemeyeceğini anlatan tarihtir. Çanakkale, toprağın kırmızıya boyandığı, mermilerin havada birbirini vurduğu, kınalı kuzuların düşmanın üzerine gittiği, canların tenden koparak Hakk'a yürüdüğü, tarihin yeniden yazıldığı, baba ocağından anasının hayır duasını alarak cepheye gidenlerin yedi düvele meydan okuduğu vatan toprağının adıdır.
Elleri kalem tutup mektepte okuyanların, gönüllerindeki sevda makamına vatan sevdasını koyanların, "Cephede savaşamasam da Mehmetçiğe su taşırım." arzusunu taşıyan kendisi küçük, davası büyük yüreklerin, mevzu vatansa gerisi teferruattır diyenlerin, başlarını yalnızca rükûda eğenlerin, bu topraklar için toprağa düşenlerin, dönmeyi düşünmeyenlerin ve de dönmeyenlerin zaferinin adıdır, Çanakkale.
106 yıl önce Çanakkale'yi geçilmez kılan yüz binlerce şehidin emanetini gelecek nesillere aynı ruhla aktarmanın görev ve sorumluluğunu taşıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Çanakkale Deniz Zaferi ile başlayıp Conkbayırı, Seddülbahir, Arıburnu, Anafartalar kara savaşları ile taçlanan büyük zaferin kahramanlarını, Kurtuluş Savaşı'nda ve vatan müdafaasının söz konusu olduğu her noktada, bugüne kadar canını ortaya koyarak adını tarihe altın harflerle yazdıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyorum.
Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
Yaşar TÜRK
İlçe Millî Eğitim Müdürü